top of page

ORGAN BAĞIŞI KOŞULSUZ SEVGİDİR !

ORGAN BAĞIŞI NEDİR ?

     Organ bağışı kişinin hayatta iken kendi iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başkalarının tedavisi için kullanılmak üzere izin vermesidir. Organ bağışı ve nakli hizmetleri 1979 yılında yürürlüğe giren 2238 sayılı Organ ve Doku alınması, aşılanması, saklanması ve nakli hakkındaki kanun sınırları içinde yürütülür.

KİMLER ORGAN BAĞIŞINDA BULUNABİLİR ?       NASIL?

Prosedür olarak bir form doldurulup organ bağış kartı verilir. Beş dakikalık bir işlem diyebiliriz. Yapılan organ bağışları o hastanenin yetkili kişisi tarafından internet üzerinden SAĞLIK BAKANLIĞININ ORGAN VE DOKU BAĞIŞI BİLGİ SİSTEMİNE girilir.                               “Organlarınızı bağışladığınızı ailenizle paylaşın”       Ülkemizde organların resmi olarak bağışlanması ve bağış kartı alınmasının yanında ölen kişinin aile bireylerinin de onayı gerekir. Vefat etmiş olan kişi eğer organlarını bağışlamışsa, bu kişinin birinci derece yakınlarından da onay alınmaktadır. Dolayısıyla organ bağışı yapan kişiler bu konuyu mutlaka ailesiyle de paylaşmalıdır. Ailenin onay vermesindeki en önemli etken; kişinin yaşarken organ bağışında bulunmasıdır.

ORGANLARIMI BAĞIŞLADIĞIMDA BU BİLGİLER KÖTÜ NİYETLİ İNSANLARIN ELİNE GEÇEBİLİR Mİ?

Bakanlık yetkilileri dışında kimsenin bu bilgileri görmeye yetkisi yoktur. Kartınızın üzerinde bulunan bilgiler kimlik bilgileridir ve organ alımı için hiçbir zaman yeterli değildir.                 

BEYİN ÖLÜMÜ,BİTKİSEL HAYATTAN FARKLI MI?

      Beyin ölümünde; 
     Bir insanda beyin ölümünün gelişmiş olması demek; beynin tüm kan akımı ve oksijenlenmesinin durmuş olmasını, beynin tamamen ve geri dönüşümsüz olarak tüm fonksiyonlarını kaybetmiş olmasını tanımlar. Beyin ölümü olan kişide saniyeler içinde diğer organlar da hayatiyetini kaybeder. Beyin ölümü eğer yoğun bakımda vücuda oksijen pompalayan bir solunum makinesine (ventilatör) bağlı iken gelişirse  kalp bir süre daha atmaya devam eder. Kalbin kendine ait, beyinden bağımsız olarak çalışan bir merkezi vardır. Kalp dokusuna oksijen geldiği sürece bu merkezden elektriksel uyarı çıkar ve kalbin kısa bir süre daha atmasını sağlar. Şimdiye kadar dünyada beyin ölümü tanısı konulup tekrar yaşama dönmüş bir vaka yoktur. Beyin ölümü olan kişi tıbben ve yasal olarak ölü kabul edilir. 

     Beyin ölümü; koma ve bitkisel hayattan farklıdır. 

     Bitkisel hayatta ise; 
     Hastanın solunumu devam eder ancak makine desteğine ihtiyaç duyabilir.  Bu kişiler makine desteği ile aylarca, yıllarca yaşayabilir. Bazı durumlarda iyileşme şansları vardır. Bazen televizyon veya gazetelerde ”3 yıl - 5 yıl sonra tekrar hayata döndü” vb. haberler duyarız, bu vakalar bitkisel hayatta olan kişilerdir. Onlar için bir mucize gerçekleşmiş ve iyileşmişlerdir.     Derin koma da aynı şekildedir. Bu insanları tıp ölü kabul etmez, bu kişilerden organ nakli yapılmaz çünkü bunlar yaşayan insanlardır. Bitkisel hayattaki kişilerde az da olsa bir yaşam belirtisi vardır, çünkü beyinde kanlanma devam etmektedir.  İşte “Allahtan ümit kesilmez” dediğimiz hasta grubu bunlardır. Evet, bunlarda az da olsa bir ümitvardır ve zaten biz bu kişilerden organ nakli yapmıyoruz. O kişi yaşama şansını sonuna kadar kullanacaktır. 

ORGAN NAKLİ DİNEN UYGUN MU?

      İslam dini ölüye değer vermekle birlikte insana ve hayata daha çok değer vermiş hayatı korumayı dinin 5 temel amacından biri saymıştır.   

    Din İşleri Yüksek Kurulu 1980 yılında 396 sayılı karar gereğince organ bağışının ve naklinin caiz olduğuna karar vermiştir. Organ naklinin caiz olabilmesi için şu şartların bulunması gerektiğini belirtmişlerdir;

1)Organ naklinde zaruretin bulunması, açıklamak gerekirse; sadece organ nakli ileiyileşebilecek hastalara nakil yapılması,

2) Tıbbi ve hukuki ölümün kesinleşmiş olduğunun iki uzman dr tarafından onaylanmış olması(beyin ölümünün gerçekleşmiş olduğunun beyin cerrahı/asabiye uzmanı bir diğeri deanestezi /reanimasyon uzmanlarından oluşan bir kurul tarafından karar verilmesi )

3) Organın bir ücret ve menfaat karşılığında verilmemiş olması,(organ ticareti 2238 sayılı yasa ile yasaklanmış hapis cezası uygulaması ile caydırıcı hale getirilmiştir.)

4) Ölümünden önce kendisinin veya ölümünden sonra mirasçılarının nakil için onayınınalınmış olması,

5) Alıcının da nakil olmaya razı olması gerekir.

GAYRİMÜSLİM BİRİNE ORGANLARIMIN NAKLEDİLMESİ DİNEN UYGUN MU?

“Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişcesine sevap kazanır.” ( Maide suresi, ayet 32)
    Allah Kuran-ı Kerim de tüm insanlığa ayırt etmeden hitap etmiştir.
          

AHİRETTE HESABA ÇEKİLECEĞİMİZDE EKSİK Mİ DİRİLECEĞİZ?
 

“İnsan kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.” (Kıyame suresi , ayet 3-4)

ORGANLARIMI NAKİL YAPTIĞIMIZ KİŞİ GÜNAH İŞLERSE BEN DE GÜNAHKÂR OLUR MUYUM?

”hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez. ”(isra,15)
“İnkâr edenler îmân edenlere‘Yolumuza uyun da sizin günahları­nızı yüklenelim.” derler. Hâlbuki onların günahlarından hiçbir şey yük­lenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır. And olsun, onlar mutlaka kendi yüklerini ve kendi yükleriyle beraber nice ağır yük­leri yükleneceklerdir. Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyâmet günü şüphesiz, sorguya çekileceklerdir.”(Ankebut,12-13)

 

bottom of page